Dünyada değişmeyen tek şey, artık sadece değişimin kendisi değil; değişimi tasarlama biçimimiz. Yeni dönemde organizasyonlar, yalnızca çeviklikle değil, dönüşümün mimarisiyle fark yaratıyor. McKinsey’in 2025 sonunda yayımladığı Global Workforce Report’a göre, şirketlerin %67’si yapay zekâ temelli HR teknolojilerine yatırım yapıyor. Bu yatırımların %42’si doğrudan yetenek yönetimi, bağlılık ve öğrenme sistemleri üzerine odaklanmış durumda. Bu veriler, dönüşümün artık teknolojiyle değil, insan ve teknoloji birlikteliğiyle anlam kazandığını gösteriyor.

Yeni Nesil Çalışma Mimarisi, işin geleceğini yeniden tanımlayan bu bütüncül yaklaşımın adıdır. Burada insan, yalnızca sistemin bir parçası değil — sistemin kalbidir. Bu mimari, yeni nesil yetenek döngüsünü; öğrenme, gelişim, katkı ve yeniden beceri kazanma ekseninde baştan tanımlar. Artık yetenek yönetimi, işe alımdan bağlılığa kadar doğrusal bir süreç değil, döngüsel bir ekosistemdir: sürekli öğrenen, sürekli gelişen ve sürekli değer yaratan bir insan yapısı.

Gartner’a göre, 2026’ya kadar HR profesyonellerinin %74’ü, “AI destekli karar süreçlerinde insan sezgisinin rolünü yeniden tanımlamak” zorunda kalacak. Bu, liderlerin yalnızca değişime uyum sağlamakla kalmayıp, insan sezgisiyle veriyi dengeleyen yeni bir liderlik becerisi geliştirmesi gerektiği anlamına geliyor. Çünkü yapay zekâ, süreçleri hızlandırabilir; ama anlamı yalnızca insan yaratır.

“HR’ın geleceği, sistemler ya da yapılarla ilgili değil; teknolojiyi geride bırakacak insan yetkinliğini yaratmakla ilgilidir.” — Dave Ulrich, Onur Konuşmacısı 2021-2025, Global HR Summit

PwC’nin Workforce of the Future raporu, 2026 itibarıyla iş gücünün %30’unun hibrit yapıda olacağını öngörüyor. Bu da, yalnızca dijital dönüşüm değil, kültürel dayanıklılık mimarisi kurma zorunluluğunu beraberinde getiriyor. İşin yeni mimarisinde, şirketlerin başarısı artık yalnızca kârlılıkla değil; bağlılık, inovasyon oranı ve psikolojik sermaye düzeyiyle ölçülüyor.

Bu noktada, liderliğin rolü hiç olmadığı kadar kritik. Şirketine gönülden bağlı her çalışan, verimlilik artışının ve sürdürülebilir başarının görünmeyen gücü. Gülümseyen, kapsayıcı, şefkatli liderler; açık iletişimi, yaratıcılığı ve gelişimi destekleyerek organizasyonun “psikolojik sermayesini” büyütüyor. Bu liderlik anlayışı, hızlı değişim ortamında yalnızca yön vermiyor; aynı zamanda güven ve anlam inşa ediyor.

Global HR Summit 2026’da, geleceğin çalışma mimarisini birlikte inceleyeceğiz. Yetenek döngüsünün yeniden tasarlandığı, HR teknolojileri ve yapay zekânın insan potansiyelini desteklediği, dönüşümün kalıcı başarıya dönüştüğü yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Zirvede; AI destekli insan kararları, dönüşüm liderliği, kültürel dayanıklılık, çalışan deneyimi ve kurumsal sürdürülebilirlik ekseninde, örneklerle, verilerle ve vizyoner yaklaşımlarla geleceği konuşacağız.

2026 artık “değişimi yönetme” değil, değişimin mimarisi olma yılıdır. Çünkü geleceğin organizasyonları, sadece teknolojiyle değil, insanla inşa edilecek. Ve biz bu mimarinin temel taşlarını Global HR Summit 2026’da birlikte atacağız.

Hazır mısınız?